Kilimanjaro’un Karları

‘Jambo’ (Merhaba)

Kilimanjaro Dağı’na tırmanıp, parklarda safariye çıkmak, Zanzibar Adası’nda güneşe ve denize doymak…

Tanzanya’ya tur düzenleme fikri aslında Kilimanjaro Dağı’na tırmanma fikriyle gelişti. Kaçkar’lardan sonra Ağrı Dağı’na tırmanan arkadaşlarımızla 5 bin metreden sonraki hedefimiz 6 bin metre olan Kilimanjaro’ydu. Hem Afrika Kıtası’nın en yüksek dağı, hem de dünyanın en meşhur volkanlarından biriydi. Uzun süren çalışmalar sonucunda yolculuğa Ocak 2005’te 8 kişi olarak çıktık. Aslında amaç sadece Kilimanjaro’ya tırmanmaktı ama oraya kadar gitmişken safari yapmak ve Zanzibar Adası’na gitmek fikirleri ortaya atılınca, 10 günlük programımızı 2 gün safari ve 4 gün de Zanzibar ilaveli olarak yeniden güncelleştirdik.

Amsterdam aktarmalı Kilimanjaro uçuşuna karar verdik. Biletlerimizi aldık fakat ortada bir sorun vardı: Vizeler… Vize işlemlerinin Türkiye’de 2 ay süreceği haberi zerine pasaportlarımızı kargo ile Güney Afrika’daki arkadaşımız Özlem’e yolladık. Ama orada da işlerin Afrika usulüne göre yürüdüğünü sonra öğrendik. Tatiller ve görevlilerin keyfi işleri bitince pasaportlarımız onaylandı ve ancak uçuştan 2 gün önce elimize ulaştı.

Bu arada harıl harıl aşı peşinde koşuyorduk. Çünkü bazı aşıların yapılması şiddetle öneriliyordu. Sarıhumma, hepatit ve tetanos aşılarını olduk. Ama tifo, menenjit, kolera aşıları ve sıtma ilaçları Türkiye’de bulunmuyor. Yurtdışından bulduğumuz bir kutu sıtma ilacı (lariam) da kimseye yetmezdi. Çoğumuz aşısız olarak gittik ve Tanzanya’ya gittiğimizde gördük ki bunların hepsi abartılı önlemlermiş.

Uçuş günü havaalanında sabah 3’te buluştuk. Herkes heyecanlı ve gergindi. Güvenlikte hiç beklemediğimiz bir sorunla karşılaştık. Kimse pasaportumuza Güney Afrika’da verilen vizeyi tanımadı. Güvenlik görevlilerimizi ikna edip nihayet uçağa bindik ve 3 saatlik uçuşla Amsterdam’a, 9 saat süren rahat bir yolculuktan sonra da Kilimanjaro’ya ulaştık. Tabii burada da bizi pasaport kontrolü bekliyordu ve aynı ilginç olayı yine yaşadık. Tanzanya güvenlik görevlileri kendi ülkelerinin vizesini tanımadı. Sonunda onları da ikna ettik ve Tanzanya topraklarına adımımızı attık.

Kilimanjaro’ya tırmanış

Herkes için bir hayaldi. Afrika’ya gitmek ve Kilimanjaro’ya biraz daha yaklaşmak… Bizi karşılayan aracımızla otelimize ulaştık.

Şirin bungalovlarımızda tepemizde dönen pervaneler, yataklarımızın üzerinde cibinlikler ve samandan bir çatı ile hoş bir gece geçirdik. Ertesi günü biraz alışveriş, çantaların hazırlanması ve toplantıyla geçirdik. Kahvaltımızı avokado, mango, muz, uyduruk bir reçel, tuzlu tereyağı ve omlet ile yaptık. Bundan sonra her kahvaltımız aynı biçimde geldi, bulsaydık kaşar, peynir ve zeytin için yüzlerce dolar ödeyebilirdik.

Ve büyük gün geldiğinde bizi çıkacağımız Mavhame rotasına götürecek aracımıza binip kalabalık Moshe sokaklarını geçtik. İlk gün sokaklardaki kargaşayı görüp o gün oranın Pazar olduğunu sanmıştık. Meğer Afrika’da her şey bir kargaşa ve düzensizlik içindeymiş. Machame rotasının başlangıç kapısında tur boyunca bize hizmet edecek ekibimizle tanıştık. İnanmayacaksınız ama 8 kişilik gurubumuza tam 22 kişilik ekip hizmet edecekti. Türkiye’de katırların yaptığı işi orada porter denen insanlar yapıyordu. Hepsi sanki kafalarının üzerinde birer bagaj varmış gibi 20 – 30 kiloluk çantaları ve kamp malzemelerini elleriyle bile tutmadan başlarının üzerlerinde taşıyorlardı ve günde sadece 8 dolar para kazanıyorlardı. Kilimanjaro milli bir park. Her kamp alanı denetim altında. Kim geliyor, kim gidiyor, nereden gelmiş, kaç kilo yükü var, ne kadar çöpü var vs. vs… kayıt altında tutuluyoruz.

Çadırlarımıza yerleştikten sonra o gün 18 kilometre yürüdüğümüzü öğrendik. Ama biz heyecandan ve manzaranın güzelliğinden 18 kilometreyi yokuş yukarı ve 4 saatte yürüdük. İlk gece bize haşlanmış ve kızarmış patates, pilav, ıspanak, çorba verildi. Ertesi gün Shira kampına vardık. Kamp alanları kalabalık ama düzenli. Tuvalet ve su sorunu yok. Sezonda günde 150 kişinin zirveye çıktığını öğrenince rehberimizle konuşup bizi en az tercih edilen ve en zor rotalardan birinden çıkarmasını istedik. Bunun üzerine ertesi gün rotamızdan ayrılarak ‘ok buzulu’ istikametine yöneldik. Kilimanjaro’ya bireysel çıkan birçok Türk olmuş fakat organize gurup olarak çıkan ilk Türkler bizlermişiz.

Erkenden uyuyup gece 12.00’da yola çıktık. Gece biraz kar yağmış ve don olmuştu. Kayaların üzeri karlı ve kaygandı. Zifiri karanlıkta sadece kafa lambalarımızla yürüyorduk. Ayaklarımızın altında Afrika… Moshe ve Arusha ışıl ışıl. Rota gittikçe dikleşiyordu. Tırmanırken ellerimizi de kullanır hale gelmiştik. Aslında karanlığın işimizi kolaylaştırdığını düşünüyorduk. Çünkü zirveye ne kadar kaldığını göremiyor, moralimiz bozulmuyor ve geriye bakıp ne kadar tehlikeli bir yerden çıktığımızı görmüyorduk. En kötüsü, belki de yüz binde bir karşılaşacağımız bir şey yaşadık, tırmanış sırasında deprem oldu. Hepimiz dağın ayaklarımız altından kayıp gideceğini düşündük. Sarsıntı ve gürültünün ardından kayalar yuvarlanmaya başladı. Fakat gece olduğu için kayaların nereden yuvarlandığını da görmüyorduk. Dik yamacı bitirdikten sonra platoya ulaştık. Ve bambaşka bir manzara ile karşılaştık. Kupkuru toprağın ortasında peynir gibi kesilmiş buzullar vardı. Kendinizi kutuplarda hissediyorsunuz. Eldivenlerimiz içinde parmaklarımızın donmaması için ceplerimizde ısıtıcı tozlardan vardı.

Ve güneşin doğmasıyla birlikte zirvedeydik. Hepimiz için zordu, ama zirveye ulaşmak her şeye değdi. Sayısız fotoğraftan sonra dönüşe geçtik. Artık dağın hiçbir anlamı yoktu. O ana kadar heyecanla yürüdüğümüz dağdan, farklı bir rota olmasına rağmen bezginlikle iniyorduk. Hepimiz eksiksiz olarak zirve yapmanın gururunu taşıyorduk.

Safari

Ertesi gün otelimize döndük ve bu sefer başka bir heyecana, safari programına konsantre olduk. Sabah bir Land Rover’la Manyara Milli Parkı’na doğru yola çıktık. Parkı girişinde bizi babunlar karşıladı. Sonra filler, ceylanlar, antiloplar, zürafalar, su aygırları, aslan vs. derken zamanın nasıl geçtiğini anlamadan günü bitirdik. Bir sonraki durağımız hayret verici Ngorongoro Krateri. Gözünüzde devasa bir krater canlandırın ve içinde bin bir türlü hayvanat olsun. Beni gerçekten çok etkileyen bir yer Ngorongoro. Manyara’da gördüğümüz hayvanların hepsini ve biraz daha fazlasını burada gördük.

 

 Ve Zanzibar Adası

Safari maceramız bitmişti. Şimdi yeni bir macera için yola koyuluyorduk. Zanzibar Adası, deniz, güneş, kum… Hepimiz ilk kez tropikal bir adaya gidecektik. Arusha’dan otobüs ile Dares Salam’a gitmeye karar verdik. 8 saate Dar’a vardık. Dar es Salam Tanzanya’nın modern yüzü. Her ne kadar resmi başkent Dodoma’ya taşınsa bile gönüllerdeki başkentin Dar olduğu açık. Burada vakit kaybetmeden havaalanına geçtik. Üç kişi bir uçakta, beş kişi diğerinde, pilotumuzun rahatlığı ve dolmuş şoförü havası bizi endişelendirse de Hint Okyanusu üzerinden turkuaz rengi sular ve bembeyaz kumsallı adalar üzerinden Zanzibar’a uçmak keyifliydi. Adanın kuzey ucu Nungwi’de bembeyaz kumsallı otelimize yerleştik. Minik bir turistik kasaba havasında. Sabah uyanınca denizin 20 metre çekilmiş olduğunu görünce, önce tusunami aklımıza geldi ama sonra gel – git olduğu konusunda aydınlatıldık. Adada kaldığımız günlerden birini dalışa ayırdık, hepimiz için inanılmaz bir tecrübeydi. Mercan resiflerine ve dünyanın sayılı dalış alanlarından birinde dalmak bizim için heyecan vericiydi. Rengârenk balıklar, mercanlar ve deniz kaplumbağaları ile yüzmek eşsiz bir deneyim.

Ve 15 günlük maceranın sonu. Akşam Amsterdam aktarmalı İstanbul uçağı ile dönüş yolculuğumuz başlayacak.

Bu geziye katılan ve bu gezinin keyifli ve renkli geçmesini sağlayan dostlarımın adını anmadan bu anıların hiçbir anlamı yok. Saadet Çertez, Hülya Gümüşpala, Şenay Varna, Dursun Ali Yılmaz, Cengiz Kıyılar, Mehmet Osmanoğlu ve Erdal Gülseven’e teşekkür ediyorum.

‘Hakuna Matata’ (Problem Yok)

Tanzanya Gezi Rehberi

Tanzanya

Ekvator’un hemen güneyinde yer alan ve Doğu Afrika’nın en büyük topraklarına sahip olan Tanzanya, dünyanın görülmeye değer en güzel yerlerinden biridir. Ortalama 900 ile 1800 metre yüksekliğe sahip olan Tanzanya aynı zamanda 5.895 metrelik Kilimanjaro ile Afrika’nın en yüksek zirvesine sahip. Kuzeyde Viktoria Gölü, Güneyde ise Rufiji Nehri bulunmaktadır. Broşürleri dolduran aktivitelerin başında, Kilimanjaro tırmanışları, Serengeti, Manyara, Ngorongoro Krateri, Arusha ve Tarangire ulusal parkları, Zanzibar Adası, Tarihi Old Town ve Mercan resifleri ile eşi bulunmaz bir coğrafya. Yağmur ormanları ile kaplı volkanik dağları, antilop, aslan, fil, çita, leopar, sırtlan, zebra ve bizonlarla dolu savanları, 1.500 kuş çeşidi, yüzlerce etnik kültürü ile kıyaslanamaz zenginlikte bir ülke.

Nüfus  

Yaklaşık 1 milyonu Zanzibar Adası’nda olmak üzere toplam 33 milyon nüfus tahmin edilmektedir. Nüfusun çoğunluğunu Bantu konuşanlar oluşturmaktadır. 120’nin üzerinde etnik gurup bulunmaktadır. Resmi dili Swahili lisanıdır.

Nüfusun % 40’ı Müslüman % 45’i Hıristiyan geri kalan kısmı ise Hindu ve geleneksel dinlere inanmaktadır. Zanzibar Adası’nın % 90’ı Müslüman’dır. Afrika’nın en yüksek okuma yazma oranına sahip ülkelerinden biridir.

Sosyal yapı

200 Dolarlık milli geliri ile dünyanın en fakir ülkelerinden biridir. Bunun yanı sıra Dar Es Salaam oldukça gelişmiş. Swahili ve İngilizce konuşulan Tanzanya 1961’de Nyerere önderliğinde bağımsızlığına kavuştu. 1962’de Cumhuriyet ilan edildi.

İklim

En soğuk ay Haziran – Ekim arası, en sıcak ay ise Aralık – Mart arası. Yani bizim kış dediğimiz aylara onlar yaz diyor. Ortalama sıcaklık 25 – 29 derece ve oldukça nemli. İki yağmurlu sezonu var. Uzun yağmurlu sezona ‘masika’ diyorlar ve Mart – Mayıs arasında etkisini gösteriyor. Kısa yağmurlar ise ‘mvuli’ olarak adlandırılıyor ve Kasım – Aralık arasında etkisini gösteriyor.

Ekoloji ve Çevre     

Çok zengin ve çeşitli ekosistemlere sahip. Eastern Arc Dağları biyolojik çeşitlilik bakımından Afrika’nın en zengin bölgelerinden biridir. Tanganyika ne Nyasa gölleri de endemik çeşitlilik açısından oldukça zengin. Sahili boyunca uzanan mercan resifleri de endemik türlerin yaşam alanlarından biridir. Tanzanya’nın % 30’u koruma alanıdır. Ngorongoro, Serengeti ve Selous ulusal parkları aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası arasındadır.

Flora Fauna 

Miombo Ormanları Tanzaya’nın üçte birini kaplamaktadır. Buna ek olarak baobap ve acacia ağaçları da bulunmaktadır. Eastern Arc Dağları tropikal yağmur ormanlarını barındırmaktadır. Aynı zamanda Kilimanjaro etekleri de tropikal yağmur ormanları ile kaplıdır. 430 çeşit hayvanı barındıran Tanzanya yaklaşık 4 milyon yaban hayvanına ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar içinde klasik Afrika hayvanları olan fil, aslan, zebra, zürafa vs. dâhildir.

Ulusal Parklar

Tanzanya’da 12 ulusal park, 16 yaban hayatı koruma alanı bulunmaktadır. Parkların tümüne giriş ücretlidir ve her parkın içinde kamp alanları mevcuttur. Ghombe Parkı girişi 100 dolar ile rekoru elinde bulunduruyor. Mahale 50 Dolar, Serengeti ve Ngorongoro 30 Dolar, Manyara ve Tarangire 25 Dolar diğerleri ise 15 dolar’dır. Araç başına ise genelde 5 dolar alınmaktadır.

Safari

Budget safariler günlük 85 ile 120 Dolar arasında değişmektedir. Bu fiyata park girişleri, 4×4 araç, şoför, rehberlik, kumanya, çadır veya pansiyon, konaklama, kahvaltı ve akşam yemeği dâhildir.

Orta sınıf safarileri ise günlük 120 – 200 Dolar olmakta ve otel konaklamalı olmaktadır. Servis daha kalitelidir. Lüks sınıf safariler ise 200 – 500 Dolar arasında değişir. Lüks lodgelarda konaklama yapılmaktadır. Sokakta satılan safari turlarına tenezzül etmeyin.

Dalış

Zanzibar Adası’nda dalış diğer ülkelere ve Türkiye’ye kıyasla biraz pahalı. Günlük 100 Dolar civarında günde 2 dalış şeklinde. Buna ulaşım ve öğle yemeği dâhil. Eğer mercan resiflerinde hiç dalmamışsanız mutlaka deneyin.

Ekonomi

Tanzanya’nın bel kemiğini tarım oluşturmakta. Nüfusun % 80’i tarımla uğraşmakta ve ülke gelirinin % 50’si tarımdan sağlanmaktadır. Başlıca tarım ürünleri ise kahve, çay, pamuk ve sisal oluşturmaktadır. İşsizlik çok büyük bir problem olmasına karşın enflasyon % 5 gibi düşük bir rakamda ve gelişme % 5 gibi bir rakamda seyretmektedir.

Ne zaman gitmelisiniz?

Mart – Mayıs ve Kasım – Aralık arasında yağışlı sezonu önermiyoruz. Yağışların ardından da sivrisinek ve rüzgâr sezonu başlamaktadır. En çok tercih edilen zaman Aralık – Ocak aylarıdır. Yağmurlu sezonda çoğu yollar ulaşıma kapanmaktadır. Kuru sezon yaban hayatını gözlemlemek için oldukça uygundur. Temmuz ve Ağustos ise safari için en elverişli aylardır. Kasım – Ocak arası ise dalış ve şnorkeling için en uygun dönemdir. Yağmurlu sezonda her yer inanılmaz derecede çarpıcı bir yeşille kaplıdır. Otel fiyatları da daha ucuzdur. Ramazan dönemi ise Zanzibar için pek uygun değil, çoğu restaruantlar kapalı.

Vize

Tanzanya Türk vatandaşlarına vize uygulamaktadır. Türkiye’de Tanzanya fahri başkonsolosluğu vize vermektedir. En az 1 ay öncesinden başvuru gerekmektedir. Sınırda da vize almak mümkün olsa da Türkiye’den çıkarken vize olmaması sorun yaratabilir. Vize için en az 2 yıl geçerli pasaportunuzun olması ve gelirinizi belgelemeniz gerekmektedir.

Başvuru: Hafta içi 14 – 18 saatleri arasında Vali Konağı Cad. Şakayık Sokak, Park Palas Apt 49 / 3 Nişantaşı 0 (212) 232 25 46

Gümrük

Her türlü canlının Tanzanya sınırından çıkarılması yasaktır. Bunun yanında mercan ve deniz kabukluları, fildişi de bu yasak kapsamındadır.

Para

Tanzanya para birimi Şiling’dir (Tsh). 1.000 Şiling 1 Dolar’a denk düşmektedir. Tüm ülkede Şiling veya dolar geçmektedir. Otellerde veya change ofislerde veya alışveriş yaptığınız mağazalarda değiştirebilirsiniz. Birçok yerde kredi kartı geçmemektedir. Alışveriş yaparken peşinize takılan satıcılara karşı dikkatli olun.

Alışveriş

Mutlaka pazarlık yapın 100 Dolar fiyat verilen malı 20 dolara almanız mümkündür.

Haberleşme

Pek çok yerde telefon gsm şebekesi var. Yine de yerel bir hat almanızı öneririz. İnternet kafeleri de her yerde bulmak mümkün. Oldukça da ucuz.

Uyarılar

Fotoğraf çekerken dikkatli olu çok sert tepkilerle karşılaşabilirsiniz ya da fotoğrafını çektiğiniz şeyler için sizden para istenebilir. İneğini çektiğiniz biri sizden ineğin fotomodellik parasını isterse şaşırmayın. Paranızı güvenli yerde taşıyın. Cepçiler her yerde var. Mutlaka pazarlık yapın. Türk olduğunuzu söylemek genelde işe yarar. Türklere karşı sempatileri var. Herkesin dilinde Hasan Şaş ve Hakan Şükür… Mutlaka suyu satın alın. Herhangi bir kaynaktan ya da musluktan içmeyin.

Konaklamalar

Milli parklar içinde kamplar mevcuttur. Buralarda ücret karşılığı çadır kurabilirsiniz. Zanzibar’da kamp kurmak yasak. Birçok yerde pansiyon mevcut bunlar ortalama gecelik 2 Dolar civarında. Genelde küçük, pis, havalandırmasız ve kötü tuvaletlere sahip. Daha iyi durumdaki pansiyonlar gecelik 6 – 8 Dolar arasında. Turistik yerlerde hotel ve lodgelar mevcut. Bunlar gecelik 20 ila 80 Dolar arasında değişmekte. Birde lüks lodgelar var ki bunların fiyatı gecelik 100 – 300 Dolar arasında değişmekte.

Yiyecek

Deniz ürünleri oldukça çok. Pirinç ve patates yemekleri çeşitli. Meyve ise oldukça bol ve ucuz. Yiyecek konusunda pek sıkıntı çekmezsiniz ama kahvaltılar oldukça zayıf. Peynir, zeytin ve yoğurt bulmak neredeyse imkânsız. Restaruantlarda ortalama 2 ila 6 Dolar arasında yemek yemek mümkün. Kola 1 Dolar’dan daha ucuz. Su koladan daha pahalı.

Ulaşım

En direkt gidebileceğiniz uçuş Amsterdam aktarmalı Kilimanjaro uçuşu. Toplam 12 saat havada geçiyor 3 saat da Amsterdam’da bekleme. Başlıca 2 havaalanı var. Bunlardan biri Kilimanjaro diğeri Dar Es Salaam. Diğer uçuşlarda Dubai üzerinden veya Johannesburg üzerinden Dar Es Salaam’a yapılıyor. Dar Es Salaam veya Arusha havaalanından küçük uçak kiralayıp havadan gezi yapabilirsiniz. Dar Es Salaam’dan Zanzibar’a feribot yerine uçak ile geçebilirsiniz. 20 dakikalık Dar Es Salaam – Zanzibar arasını 14 kişilik uçağı 450 Dolar’a kiralayarak uçabilirsiniz.

Karayolu ile ulaşım oldukça kötü. Bizim 1980’lerdeki otobüsler gibi konforsuz, klimasız, aşırı hızlı ve kalabalık. Bagajların kaybolması da cabası. Araç kiralamak mümkün. Genelde kiralık araçlar 4 x 4 olduğu için fiyatları yüksek gelebilir. 2 çeker otomobiller ortalama günlük 40 Dolar, 4 x 4’ler ise 70 ila 150 Dolar arasında. Buna birde günlük 30 – 40 Dolar sigorta ve yakıtı ekleyince pahalıya gelebilir. Birde % 20 vergi var. Neyse ki benzin çok ucuz.

Sağlık

Tanzanya’ya gitmeden önce ‘sarıhumma’ aşısı yaptırmalısınız. Bu zorunlu bir aşıdır. Karaköy İl Liman Sağlık Müdürlüğünde 30 TL karşılığında bu aşıyı olabilirsiniz. Ayrıca her ne kadar Türkiye’de bulunmasa da kolera, tifo, menenjit gibi aşılar önerilmekte. Fakat gözünüzü korkutmasın. Bu aşılar sadece öneri. Diğer önerilen aşılar ise tetanos ve hepatit. Asıl önemli olan sıtma ilacı. Türkiye’de bulunmuyor fakat Tanzanya’da bol miktarda var. Haftada 1 kez alınan lariam tabletleri sizi sıtmaya karşı koruyor. Aslında en güzel korunma sivrisinek tarafından ısırılmamak. Bol miktarda sinek kovucu almanız yeterli. Otellerde size cibinlik veriliyor zaten. Herhangi bir cinsel ilişkiden ve kan ile temastan kaçınmanızı öneririz. Hiv virüsü Afrika’da oldukça yaygın.       

Yazı ve Fotoğraflar: Bülent Saraloğlu

Sırtçantam 4. sayı, Nisan 2005