Ağaçlar ve İnsanlar

Koskoca ormanda binlerce tür ağaçolduğu gibi yeryüzünde milyonlarca tip insan barınır. Bu milyon çeşit insanda milyon çeşit yürek ve o yürekte milyon çeşit sevgi ya da sevgisizlik yatar. İşte bu sevgi çeşidi belirler insanın yaptığı ya da yapacağı eylemleri.

O yürekten pompalanan kanla çalışır beyin, gözler o beyinden aldığı emirle bakar, görür ya da göremez sonuçta kimi sıradan bir fert olur kimi bir suçlu kimi ise bir ilim adamı, üretken, topluma faydalı sevgi dolu bir insan bir birey olabilmekse en güzel erdemdir diye düşünüyorum.

Ağaçların kaderi de aynıdır insanla, gün gelir kocaman bir ağacı kesen baltanın sapı da ağaçtır. Kimi ağaç kesilir kâğıt olur, üzerinde çok derin bilgiler barınır, kimi de kesilir bir silaha kundak olur öldürmek için canlıları, kimi ise gider darağacına sehpa olur ama en şanslısı da kalem olur, yazmak için okunası yazıları.

Ne ağacın cinsini belirlemek kendi elindedir ne de büyüyeceği toprağı, bir rüzgâr eser savurur ormanın bir yerine ve başlar büyümeye.

İnsan da öyle değimlidir dostlar onu da hayat rüzgârı savurur dünyanın bir yerine ve başlar evrimi, olması gereken yere gelmek için mücadeleye.

Aslında ağaçlar kalem olsa denizler de mürekkep, yazılsa, yazılsa yine de bitmez bu hikâye. Taaa ki insanoğlu bir ağaç gibi hür, bir orman gibi kardeşçesine yaşamayı öğreninceye kadar.